piti piti kareli trençimsi
Eylül ayı dikiş projelerim açısından çok verimli geçti diyemem. Ama tamamen de boş oturmuş değilim tabii ki :)
İnstagramda
@terzi_terazi, @gizlidikis ve @bluesewing üçlüsünün evsahipliği yaptığı
#sonbahargiysileri etkinliği kapsamında, yıllardır ihtiyacım olan trençkotu
nihayet diktim :)
Hem lacivert, hem
içi piti piti kareli, hem istediğim boyda, hem de kendim diktim, daha ne olsun
:))
Ocak ayında diktiğim
kırmızı
kabanın kalıbını çok sevmiş ve tekrar kullanmayı aklıma koymuştum.
Kırmızı kabanda
kumaşım hiç artmadığı için beldeki ve kollardaki şeritleri yapamamıştım. Ama
hedef, kaban değil trenç olunca, o
şeritleri yapmamak olmazdı. Kumaşım yine kıtı kıtına yetecek kadar az olsa da,
ne yapıp edip o şeritlere yetecek şekilde kestim :)
Kumaş yine
pazardan, yine parça kumaş (ve yine az), ve yine pazarcı abinin zorla aldırdığı
bir parça :)) Çapa desenli lacivert bir kumaş beğenmiştim parçaların arasında(Yandaki fotoğrafta, Burda Aralık sayısından diktiğim mavi balinamı üzerinde yüzerken gördüğünüz kumaş :) ). Sadece onu alıp devam edecektim yoluma, ama abi bir reklam yaptı, bak bunlar şöyle
güzel keten, böyle kaliteli falan derken, bir parça daha ketenimsi aldım,
seneye dikerim bişeyler diyerek. Sonra da bu lacivert parça geldi elime, ve
istemsizce onu da atıverdim poşetime. Eve gelince baktım baktım bi anlam
veremedim bu parçaya. Niye aldım ki acaba, ne dikerim diye düşündüm ki dedim,
bulamadım, hala hatırlamıyorum niye aldığımı. Ama ne etek, ne elbiseye uygun
bir kumaş, pantolon dikilir heralde diyerek kaldırdım bir köşeye, ama pantolon
için de hoş olmazdı..
Derken instagramdaki
#sonbahargiysileri etkinliğini görünce, kumaş stoğumu incelemeye başladım, ama
hala aklımda trenç yoktu. Ne zamanki bu kumaş elime geldi, işte dedim,
"bunun için alınmışsın sen, gel buraya, sen bir trenç olacaksın!"
Astar olarak
kullandığım kumaş da yine pazardan parça kumaşların arasında bulduğum pitipiti
bişeydi (bu arada "pitikare değil o, pötikare pötiii!!" diye
seslenenlerinizi duyar gibiyim, hayır efenim, benim için pitikare o, TDK yanlış
biliyor :PP)
Astarın da
metrelerce olmadığını söylememe gerek yok heralde, ama tam geldi, hiç ek falan
yapmadan yettirdim astar kumaşımı da!
Kumaşların fiyatını
yazmadan geçemeyeceğim, dış 10, iç 2 lira :))
Kumaşları bu kadar
ucuza edinince, düğmelerin tanesine verdiğim 1,5 lira çok üzüyor beni, sizce de
şaka gibi değil mi ama :( Neyse ki düğmeler konusunda hiç sıkıntı yaşamadım bu
sefer, tam istediğimi şak diye buluverdim, şaşkınım :)
Macera yok mu macera
diyenlere gelsin şimdi bu paragraf:
En eğlenerek
diktiğim parçalar kol ve bel şeritleriydi. Ama bu kadar eğlence bana fazla
geldi tabii.. Şeritleri kolları
birleştirirken araya alıp diktim. Kalıp üzerinde zaten şeritlerin yeri
işaretliydi. Her iki kol parçasına da geçirmişim o işareti. Ölçmeden cırt diye
dikiverdim işaretlerden. Ne zaman ki kollar takıldı, şeritlerin açık uçları
yerlerine iğnelendi, giyildi, işte o zaman farkettim ki iki şerit arasında 1cm
kadar bir fark var :(((
İsyiiaaaaaannnn!!!
Hadiiii, sök bakalım. Bir de kendime sinir oluyorum, o kadar küçük dikiş
aralığı kullanıyorum ki, sökene kadar canım çıkıyor. Söküp ölçülü biçili halde
diktikten sonra, benzer bir sök/dik işlemini bel şeridinde de yapmak zorunda
kaldım, neyse ki onu sadece düğme dikişi ile tutturduğum için çok sıkıntı
yaşamadım. Fotoğraflarda fark edilmiyor ama, şeritlere ilik
açmadım, direk düğmeyi üzerine diktim (bu yöntemi ne kadar sık kullanıyorum,
nasıl bir tembel insanım ben yaaa :(( )
Kalıpla ilgili tek sıkıntım, kolları takarken çok uğraştırması oldu. Bir önceki kabanda, kaşe kumaşın daha esnek oluşundan ötürü bu kadar yormamıştı, ama bu seferki kumaşım sıfır esnek, kolların arka tarafındaki birkaç noktada, dışarıdan farkedilmeyecek kadar minnak büzgüler var. Ay aman, o kadar da oluversin diyerek söküp tekrar takmayı denemedim. Zaten olduğundan daha kötü hale getirme ihtimalim de vardı, o yüzden riske girmedim :) Hatasız trenç olmaz, hatasıyla seviyorum onu ;)
Kalıp bilgisi
Trenç: Burda
2006 Aralık sayısı 120 numaralı model
Mavi Balina: Burda 2016 Aralık sayısı
Tembellikte hic yalniz degilsin:)) Son iki uzun hirkamsi parcada bende aynen oyle hallettim dugme ilik ikilisini:))
YanıtlaSilCok guzel olmus, gule gule giyilsin. Bunda tembellik yapilmasin:)))
Ay yaşasın ya, mutlu oluyorum aynı tembellikleri yapanları duydukça :)) Birden fazla kişi aynı yöntemi kullanıyorsa, o tembellik olmaktan çıkmıştır bence, pratikliktir o, vakit tasarrufudur, emek tasarrufudur, israf etmemek lazım hiçbirşeyi :DDD
SilÇok teşekkür ederimm :**
Güle güle giyilsin trençkot...Ne güzel kumaşlar geliyormuş o pazardan. Benim bulunduğum yerde pazara hiç kumaş gelmiyor ühüü çok kıskanıyorum.
YanıtlaSilÇook teşekkür ederim. Senin oralarda kumaş yoksa, atla gel bir haftasonu, birlikte pazar yapalım :)
SilAnam tam macerasız diyordum kiii değilmiş meğerse :)) Önemli olan sonuç ve eee o da güzel olmuş daha ne olsun ellerine sağlık ;))
YanıtlaSilAaaa, aşkolsun, macerasız olur mu hiiiç :))
Sil(Bu arada, astarım ne kadar kırışıkmış ya, şimdi farkettim fotoğraflarda, rezil ben :)) )
Çok teşekkür ederim:*