midyat! seyfo! gülün!

Fil yakalı bluz diktim. 
Siyah çizgili ceketle kombinlersem, kariyerim bambaşka bir yola girebilir :P 

Bu macerayı yazsam mı yazmasam mı bilemedim. Gerçekten bitmek bilmez bir çile şeklindeydi. Başlangıcı ve bitişi arasında neredeyse bir ay geçti, o arada çeşitli viskon bluzlar iki adet elbise, birkaç penye dikildi. O derece bitemedi yani!

Aslında amaç #wardrobebuilder etkinliği için kolsuz bluz dikmekti. Elimdeki dergilere bakarken, 2009 yılına ait bir Burda'da bu kalıpla karşılaştım. Elbise versiyonu da vardı. Niyeyse sevdim bu fil yakayı, mafya mıyım neyim :))) 
Elbisesini de dikerim ilerleyen zamanlarda diyerek, hemencecik çıkardım kalıbı. Stoğumdaki mavi poplin kumaşımı kullanmayı düşünüyordum bu arada..
Buraya kadar herşey çok hızlı ilerledi. Fakat o arada gidip bir grup viskon kumaş aldım Cumartesi pazarından. (bir önceki yayındaki iki bluzun kumaşı da bu aldığım viskonlardan) O kadar sevdim ki kumaşlarımı, hemen dikmeye başlamak istiyorum, fil yakalıyı biran önce bitirmeliyim ki sıra onlara gelsin! 
Ama fil yakalının yan tarafında gizli fermuar var, ve ben o fermuarı takmak istemiyorum. Fermuarsız giyip çıkarılıyor mu test etmek, ona göre fermuarsız yapmak falan, ohooo, çok uzun iş.. Ben en iyisi likralı kumaş kullanayım dedim. Bu şekilde görülen uçuk pembe kumaş likralı, fakat anlamsız biçimde sadece boyuna esniyor!!! 
Battı balık yan gider diyerek enini boy olarak kullandım :))
Bi gayret kestim, diktim, kolların biyelerini teğelledim, yakayı taktım, azıcık köşelerde sıkıntı var ama olsun, sıkı bir ütüyle bişeyciği kalmaz diyerek bi giyip bakayım dedim. 
Ve ta taaaam, benim fil yakalar bir hafif ki sorma!! 
Bir süre aynanın karşısında kala kaldım. 
Yakaya tela ütülemeyi nasıl unutabildim, hadi onu unuttum, pervazları nasıl telasız yaptım???!!! 
Şoku atlattıktan sonra, biraz direndim, bu yaka telasız da olur olur diye, kendimi ikna etmeye çalıştım. Ben en iyisi biyelerinin dikişini çekeyim, sonra yakayı bi daha ütülerim, bi daha bakarım duruma diyerek makinanın başına oturdum, ama şans, uygun renkli iplik yok! (iç dikişleri beyazla dikmiştim, üstlerde beyaz feci sırıtıyor.)
Zorlamanın alemi yok diyerek, katlayıp kenara koydum. 
Ve viskonlara geçtim :) O haftasonunu fırfırlı viskonu dikerek geçirdikten sonra, tekrar bu arkadaşa döndüm..
Bir akşam üşenmedim, yakayı söktüm!!
 
Sonra pişman oldum, yine katladım kaldırdım!!
Başka bir akşam telaları kestim, üşenmedim ütüledim hatta,
Sonra yine "öfff, ne gerek var yaa" dedim katladım koydum..
İnanılmaz bir şekilde süründü yani elimde!!
Sonra hadi dedim şu yaka artık takılsın. Bu sefer köşeler kabus oldu! Bi de kumaş likralı, sök-dik-sök-dik esniyor garibim :( Islak bezle ütüleyip kendine getirmeye çalışıyorum esneyen yerleri. Tam kendine geliyor, üst dikişlerini eğri çekiyorum, hadiiii, bi daha sök!
Tabi tüm bu olayların 2-3 haftaya yayıldığını düşünün.
En sonunda bayram tatilimin başında, yepisyeni projelere gönül rahatlığıyla başlayabilmek için, sakin sakin, yavaş yavaş, sinirlenmeden, acele etmeden, diktim bitirdim.
Bir süre fil yaka görmek istemiyorum!
(Ama güzel oldu sanki, ben giyerim bunu bol bol, mavi poplinle de uzun kollusunu mu diksem, lacivert çizgili ceket ve yumurta topuk ayakkabıyla giyerim :))) :DD )
(Fotoğrafları çoook sonradan çektim, eteğimi de bu yaz için üniformam olarak diktim. )

Kalıp bilgisi:
Bluz: Burda 2009 Temmuz sayısı
Etek: Burda 2017 Şubat sayısı

Yorumlar

  1. Evett güzel olmuş, sen bir daha dikersin duramazsın atom karınca :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederimm :) Yaz sezonu cırcır böceği olayım, kışa karıncaya bağlarım yine :):)))

      Sil
  2. Ahaaa çok eğlendim desem ayıp etmiş olur muyum ;))) O kumaşları niye boyuna likralı yaparlar anlamıyorum dokuma hatası mı özellikle mi yapılıyor çözemedim. Yanlış birşey yapmamışsın bu arada doğru kesim yani ;)) Ben sevdim bu modeli güzel günlerde kullan :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok yok, ne ayıbı, yazarken ben de eğleniyorum da, yaşarken öyle olmuyor işte :)))
      Ya evet bak, aynı şeyi düşünüyorum ben de, sırf boyuna likrayla ne diker insanlar ki? Parça kumaşların arasında bulduğum bir kumaştı, hatalı olması yüksek ihtimal.
      Doğru mu kesmişim, oh içim rahatladı:) Çok teşekkür ederim, çok sevindim beğenmene :))

      Sil
  3. 2004 temmuz'da bulamadım bu kalıbı. Acaba sayıyı yanlış hatırlıyor olabilir misiniz, ya da özel sayı filan mıydı?

    YanıtlaSil
  4. Ayy evet yaa, çok pardon, 2009 Temmuz sayısıymış :((

    YanıtlaSil
  5. Yine süper ürünler. Yine macera. Bayılıyorum bu bloğa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür eder öperimm :**
      "maceralı bir dizinin senaryo yazmaya üşenilmiş bir haftası gibi " olmamış di mi bu sefer :))))

      Sil
  6. Yaaa bak simdi, kulagima kar suyu kacirdin!!! Kalip bilgisi vermesemiydin acaba?:)))
    Insallah o sayi bende yokturda otururum oturdugum yerde sakin sakin:))
    Ama boyunu en olarak kullandim deyince ee tamam dogru yapmissin iste dedim. Esneyen taraf boy olmaz ki! Hyair benim anlamadigim, niye illa olmazi oldurmaya calisiyoruz biz?:)
    Midyat, Seyfo; gulmek yetmez, kahkaha atin:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dik dik hemen dik, hiç bekleme. Bu kadar dalga geçtiğim gömleği o kadar sık giyiyorum ki bu aralar inanamazsın. Ya evet, doğru yapmışım di mi, ama yanlış yaptığımdan emin olarak doğruyu yapmak da enteresan bi duygu :)))
      Olmaz diye bişey yok, oldururuz :)))

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar