yer misin yemez misin :)))
Kol takarken en son
yaklaşık 1,5 yıl önce mor
kadife ceketimi dikerken bu kadar zorlanmıştım. Ki maceralarımı takip eden
bilir, ceket, hele ki kadife ceket dikmek için çok acemiydim henüz. Şimdi çok
mu ustasın demeyin, tabii ki değilim, ama o bilinçsizce kafa göz yararak
başlayıp biten maceralarım çok azaldı (tabii ki bitmedi, ama azaldı) :)) En
azından kol takarken sorun yaşamıyorum artık. Ya da iki hafta öncesine kadar
öyle sanıyordum :D:D
Kuzenim dümdüz bir
kaban istiyorum dediğinde, Kasım ayındaki #wardrobebuilder etkinliğinin konusu
geldi aklıma: kaban ve ceket. Ve hemen ben dikerim sana diyerek kendim için de
bir ilke imza attım :)) Kendim ve annem hariç kimseye kaban dikmemiştim daha önce.
Anneme dikerken de, bir hafta bende kalacağı zamana denk getirmiş, durmadan giy/çıkar yaptırmış,
istediği değişiklikleri de kendi gözetiminde ve tüm sorumluluğu ona yükleyerek
yapmıştım :):):)
Bunda ise durum
bambaşka. Kuzimle yakın oturmuyoruz, öyle zırt pırt "gel bi şunu giy
bakiim nasıl olmuş" yapamam. Ayrıca dikişten de anlamıyor, "şöyle
yap, olur o, tüm sorumluluk bende" de demez bana. "Ben dikerim"
dedikten sonra hafiften bi tırsma durumu başladı bende, ama çaktırmıyorum.
Kalıp seçimini, en minnakı hariç tüm teyzelerin bir arada olduğu bir güne denk
getirdik. Funt'un istediği çok bol olmaması, heyetin isteği de çok dar
olmaması, sonuçta alınan ortak karar, Burda Dergisi 2017 Şubat sayısındaki
trençkot kalıbıydı. Ben genişliğinden endişeliydim aslında biraz. Yakanın da
biraz dar olduğunu düşünüyordum. Ama her ikisinin sonucu da beni memnun etti.
Sahibinin durumu nedir bilmiyorum :)))
İlk hafta her şey
çok yolunda gitti. Bir hafta sonu kalıp çıkarma, kesim ve tela olayını
hallettim, ön, arka parçaları yanlardan ve omuzlardan teğelledim, ve ertesi
hafta sonu yapılacak ilk ve tek provayı beklemeye başladım.
Bu arada bir gece
ansızın Aycan Ulus'u "hadi
sana bi uzmanlık sorusu" şeklinde dürtükleyerek, nerde ve ne zaman
okuduğumu hatırlamadığım tela bilgisini teyit ettirdim. "Evet" dedi o
da, "Kollar hariç her yeri telalamak iyidir. Belden aşağısını boşver ama
bel çizgisine kadar yapıştır telayı gitsin" dedi. Aynen dediği gibi yaptım
ben de :)
Sonra yaklaşık 5 gün
süren sancılı bekleyiş sonunda, prova vakti geldi çattı.
Ödüm kopuyor ki bol
olacak diye… Ama çaaat diye oturdu üzerine , tek bir iğne/iplik yerini
değiştirmeme gerek kalmadı :) (Bu arada kalıbın orijinalinde pensler var belde.
Heyet, onların iptaline karar vermişti, beline kuşak takılacak olduğu için
pense gerek yokmuş.
Başarılı provanın
ardından, misafirlerimi yolcu eder etmez oturdum makinemin başına. Çıtır pıtır
dikmeye başladım. "Yarın akşama biter yaaa", diyorum bi yandan da, o
ne özgüven o!!!
Kabanın kollarında
yaşadığım eziyet olmasa biterdi gerçi :(
Pazar sabahı kabanın
en çok korktuğum yeri olan yakayı bitirdim. Daha önce Mevlüde Sultanın paylaştığı video'yu adım adım takip ettim. Tek zorlandığım nokta, astarı ve pervazı
birbirine dikmiş olmamdı. Aycan'ın bloğundan
öğrenmiştim bu şekilde astarlama yöntemini, ilk defa mor peluş
kabanımda denemiş ve sevmiştim.
Bi de kaşe kumaşı
ütüleyince dikiş payları olduğu gibi iz yaptı, aman dikkat, ütü bezi bile
kullanmıştım oysa ki :( Neyse ki sonra
tekrar sadece buhar basınca izler hemen hemen yok oldu.
Sonra sıra geldi kolların montajına. Bu arada astarın kollarını montelemiştim. Her zamanki klasik yöntemle, yedirme işaretlerinin arasına en geniş dikiş aralığı ile, biri kenara çok yakın, biri de ona 7mm uzaklıkta olacak şekilde iki sıra dikişimi çektim. Beden ve kollardaki birleşim yerlerini iğneledim, yedirilecek yerleri çektiğim dikişi büzdürerek bedendeki işaretlerin arasına sığdırdım. İğneledim, makinaya çektim. Birkaç yerde hafif bi büzüşme oldu sadece, onları da kaale almadım açıkçası.. Ama ne zaman ki gerçek kollarda aynı yöntemi uyguladım, sonuç facia!!
İlk elin günahı olmaz dedim, söktüm, bi daha büzdürdüm, iğneledim/teğelledim, yok, yine aynı. Yedirilmesi gereken parça o kadar büyük ki, beden onu yemiyor!! Bi daha söktüm!!! Bu sefer sadece büzüklü kısımları söktüm.. Ve ara verdim..
Pazartesi günü
cepleri hazırladım. Kollara hiiç bulaşmadım.
Salı günü kemerin
britlerini hazırladım, ama aklım kollarda.
İşaretleri tekrar
kalıptan kumaşa aktardım, ve yaşadığım sıkıntının temel sebebi belli oldu. Kol
kalıbındaki omuz işaretini kumaşa yanlış geçirmişim. 1 cm fark var!! Sanırım
omuz çizgisi ile iplik yolu çizgisini karıştırmışım :(
Bu arada internette
de araştırma halindeyim. Şu adreste (https://www.craftsy.com/blog/2014/02/sewing-in-set-in-sleeves/)
bulduğum püf
noktalarından bir kısmını zaten uyguluyordum, tek fark burada geniş aralıklı
dikiş çekmiyor, direk iğnelerle yedirmeyi yapıyordu. Kaybedecek bir şeyim
olmadığına göre, bir de sadece iğneyle denemeli dedim. Yazıda anlatılan
yöntemde kürdan kullanmıyordu, kürdan tamamen benim cin fikrim :PP
Önce kol ve gövdedeki işaretleri birbirine iğneledim.
Yuvarlak yedirme
işaretlerine gelene kadar normal iğnelemeye devam ettim.
Sonra zaten yedirmem
gereken yerler kendini belli ediyor.
Yazıdaki öneri,
koldaki yedirilecek hattın tam ortasını, gövdedeki karşılık gelen hattın tam
ortasına iğnelemek. Sonra oluşan iki ayrı hattı da aynı şekilde ortalayıp
iğnelemeye devam etmek.
Önce bu şekilde
başladım iğnelemeye, sonra düşündüm ki, bu yöntemle elde edilen eşit iğne
aralıklarını, bir şekilde elde edersem, sanki daha hızlı ilerler iş. Ve en
uygun malzeme olarak aklıma kürdan geldi :)
Kürdanımı alıp
başladım iğnelemeye, çok da zevkli bir işlem oldu, ister misiniz şimdi kol
takmayı sever hale geleyim :D
İğneleme işi bittikten sonra, teğel yaparak devam etmek en iyisi aslında ama ben makinanın iğnesini kırmayı göze alarak direk makine dikişine geçtim. Şekilde görüldüğü gibi, iğneler altta kalacak şekilde makinaya yerleştirdim ve en yavaş modda dikmeye başladım.
Sonuç gayet başarılı
oldu :))
Sonrası zaten,
ceplerin ve kemer britlerinin montajı, kol ve etek ucunun kapatılması, sorunsuz
adımlar… (yani tabii tamamen sorunsuz demiyelim de, benim için ne kadar sorunsuz olabilirse diyelim:D )
Bu maceradan aldığın
ders ne oldu derseniz, şöyle özetleyeyim:
Kaşe gibi kalın
kumaşlarda, kola geniş dikiş çekip büzdürme yaparak yedirmek sıkıntı
çıkarabiliyor. Bu yüzden, direk toplu iğne yardımıyla yedirme yapmak daha
düzgün sonuç veriyor. Bu sırada minnak bir kürdandan yardım almak ise, olayı
pratik ve eğlenceli hale getiriyor :)
Kabanı sahibine
teslim ettim, ama üzerinde fotoğraflamayı unuttum:( İyi ki kendi üzerimde fotoğraflamışım vermeden önce.
Bir sonraki maceramda görüşmek üzere diyor, Pazenlere Fısıldayan Kadınlar/Çiçekler ve Kadınlar etkinliği için pazen picişimin bitmek üzere olduğunu da belirtmeden geçemiyorum :)
Kalıp Bilgisi: Burda Şubat 2017 103 numaralı model
Bir sonraki maceramda görüşmek üzere diyor, Pazenlere Fısıldayan Kadınlar/Çiçekler ve Kadınlar etkinliği için pazen picişimin bitmek üzere olduğunu da belirtmeden geçemiyorum :)
Kalıp Bilgisi: Burda Şubat 2017 103 numaralı model
Çok başarılı olmuş sonuç, ellerine sağlık! Ben üşendiğimden kolları iple büzmek yerine hep iğneleyerek dikiyorum, bugüne kadar büyük bir sorun yaşamadım henüz :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim ☺️ Sanırım bundan sonra ben de ip kullanmayacağım, acılı anlatıma bakma, eğlendim iğneleme olayında gerçekten 😀😀
SilValla Gokce kollarda yemis bizde yedik:)))
YanıtlaSilKurdanla ayarlama gercekten cin fikir ve eglenceli. Tabi izlerken eglenceli, yaparken de eglenceli olurmu bana, denemem lazim.
Ama sonuc cok cok cooookkkk basarili. Maceralarin azalsin ama bitmesin, yoksa biz ne okuyacagiz:))))
Kesinlikle eğlenceli, dene bak, kollu bişeyler dikesin gelecek sürekli 😀😀 Sonucu beğenmene çoook sevindim, senin blogdaki video olmasa bu tarz yakayı bir daha asla dikme niyetim yoktu 😀 Pazen pijama diktim bu kabandan sonra, onun da yakalar aynı tarz, aylarca korktuğuma değmedi 😀😀
SilMaceralarımın biteceği yok zaten, daha çoook malzeme çıkar bloğa🤣🤣
Geldim, gördüm, çok beğendim. Öyle kalın bir kumaşla, hemi de telalı, süper çıkmış o kollar. Hadi darısı başıma...
YanıtlaSilÇook teşekkür ederim :) Darısı başına tabii, ama benim gibi yapma, işaretleri kumaşa geçirirken dikkat et :))
SilKaban dikmek helede kaşe kumaştan bana çok zor gelmişti sen üstesinden harika bir şekilde gelmişin alkışlıyorum seniii..
YanıtlaSilTeşekkür ederimmm :)) Hatalarım var ama bir sonraki kaban daha iyi olacak diye avutuyorum kendimi :))
SilEhehehehehe, manto kaban kolu demonstrasyonu da başarıyla bitirildi, gelsin sıradaki zor işlem 😁😁😁 Yüksek terzi ( yüksek miyendis gibü ) Garfiyıldım benim 😘😘😘 Not,bu sefer tüm yazım hataları bilinçli yapılmıştır,komük olsun deyin 😂😂😂. Yaşa, var ol Gökçe ❤️
YanıtlaSilAmmaaan, ben terzi sıfatını hakedeyim de yüksekliği kalsın :)))) Kol takamayan terzi mi olur :D:D
SilTeşekkür ederimmm :**
Bu arada bir şey soracağım, bunlar da ilginizi çekebilir gedgetını ben bir türlü ekleyemiyorum Gökçe, neden ki yav 🤗🤗
YanıtlaSilengageya.com diye bi siteden eklemiştim ben. Direk site üzerinden(engageya'dan yani) ayar çekiliyor diye hatırlıyorum. sen nerdeki gadget'ı kullanıyorsun aceba?
SilEkran görüntüsü falan gönderebilirim istersen?
Merhaba, bu mantonun kalıbı 2017 Şubat Burda Modelinde mi? 40 Beden kalıbı var mı? İyi günler dilerim.
YanıtlaSilMerhaba hangi telayı kullandınız lütfen 🙏
YanıtlaSil