trenç dikiyorum


Daha sık blog yazısı yazmaya karar verdim. Bloğumu ihmal ediş gerekçem ne diye düşününce pek mantıklı bir sebep bulamıyorum açıkçası😏

Fotoğrafsa, fotoğrafı instagram için çekiyorum zaten, aynılarını buraya da ekleyerek ilerliyorum uzun süredir. Yazı yazmak desen, her instagram yayınıma  bir paragraf yazı yazıyorum neredeyse. Üstelik telefonda, minicik bir ekranda😞 E bloğumun nesi eksik, uzun uzun anlatıyorum , üstelik klavyeyle yazıyorum, her açıdan daha rahat. Eee, sebep ne o halde?? Vallahi bilemiyorum. Bu ara eski yazılarıma göz gezdiiryorum ara ara, ve hoşuma gidiyor, ne kadar eğlenerek yazmışım diyorum🙂
Ve artık eğlencemi geri alıyorum.

Geçen yılın Mayıs ayı Burdasındaki 104 numarılı trençle açılışı yapıyorum. Genelde bitmiş halini  yayınlarım blogda ama, bu sefer bitmeden başlıyorum yazmaya, değişim iyidir 😉

Cumartesi günü sadece kalıbı çıkarıp kesebildim. Ama tüm parçaları kestim bu sefer. Normalde, tembellik yapar kemer, köprü cep kapağı gibi küçük ve dörtgen parçaları kesmeyip dikim sırası geldiğinde keserim. ama bu sefer süper tam kestim, hatta telalrını bile kestim, ki hiç sevmediğim iştir tela kesmek🙃
Fakat telaları ütüleyemeden pilimin bittiğini farkettim.

Ertesi gün yavaştan başladım dikmeye. En azından genişliğini omuzlarla oynamam gerekip gerekmeyeceğini görmek için sırt parçalarını birleştirerek başladım işe. sırt ve öndeki tek parça cepkeni üst dikişleriyle birlikte hazırladıktan sonra, cepkenleri teğelleyip, ön ve arka parçayı omuzlardan iğneleyerek ilk provamı yaptım.

Bolluğunu ve genel duruşunu sevmekle birlikte, sırt cepkeninin altındaki pileyi, derginin talimatları doğrultusunda sadece 5 cm dikmiştim. sanırım tekrar bir müdahaleye ihtiyaç duyacağım. Çünkü o pile hareket ederken açılınca sırttaki cepkenin altında potluk yapıyor. Astarı monteledikten sonra belki toparlar diye umut ediyorum, toparlamazsa 5 cmlik dikişi 25 cm'e çıkararak olayı çözeceğim.

Prova sonrası, kapaklı cepleri de aradan çıkarayım dedim, bence gayet düzgün oldu. Sadece ceplerin çevresini overloklamadım, onu da bir sürü ufak tefek işlemle birlikte sonraki seanslara bırakarak pazar gününü kapattım.

Aslında haftaya cumartesi devam etme niyetindeydim ama, pazartesi akşamı stres atma amacıyla  girdiğim dikiş odasından, bitmiş bir kemerle çıkınca gaza geldim. Hafta içi her akşam, 30 dakikalık bir seans yaparak, cumartesiye kadar ilerleyebildiğim kadar ilerlemeyi planlıyorum. Ne kadar ilerlersem, birdahaki haftasonu bitirme olasılığım da o kadar artar😉
Sanıyorum tam istediğim gibi bir trençim olacak, umarım bir an önce tamamlayabilirim🙏


Trenç sonrası iki adet projem var biran önce başlamak istediğim.
Biri 2016 Mayıs sayısındaki 103 numaralı gömlek
Diğeri de yine 2016 yılından, Şubat sayısındaki 11 numaralı pileli pantolon.
Pantolon kalıbı çok uzun zamandır hazır bekliyor, gömleğin kalıbı daha çıkmadı. Onu da hafta içi yarım saatlik dikiş seanslarımda çıkarırsam şahane olur

Yorumlar

Popüler Yayınlar