şubatta mor kaban




Kumaş metrajı konusundaki cimri tutumum nereden geliyor bilmiyorum. Aslında cimrilik değil, bi tuhaflık var kumaş alımlarımda, ben de çözemiyorum. Anlamsız kumaşları 3 metre alıp yarısı artınca naapsam ben bundan diye kara kara düşünen ben, kapşonlu bir kaban dikmeyi kafama koyduğum bir zaman diliminde, niye gidip 2 metrecik kaşe kumaş alırım, biri bunu bana açıklayabilir mi ? Kötü mü yapmışım ? Hayır, aslında gayet de iyi yapmışım, yine zırnık kumaş arttırmadan bitirdim kabanı ama azıcık daha bol kumaşım olsaydı daha stressiz bir çalışma olacaktı..
Bir önceki kırmızı kaban macerasından hatırlarsanız, hedefim kapşonlu tüylü birşey dikmekken, ortaya ceketvari, ciddiyetli birşey çıkmıştı. Hemen ardından, aslında etkinlik kapsamında bir gömlek ya da bluz dikmem gerekirken, bu mor kaşeye saldırdım.

İlk seçtiğim kalıp Burda'nın Kasım 2011 sayısındaki 111 numaralı modeldi. (Kırmızıdan dersimi aldığım için, ısrarla kapşonlu bir model aradım bu sefer) Kalıbı çıkarıp kumaşımın üzerine serdim, veee dakika bir gol bir! Normalde ön ve arka parçaları yanyana koyunca kumaşın eninin yetmesini bekliyordum, yetmedi!!
Tangram konusundaki tüm yeteneklerimi sergilememe karşın, bu kalıbın 2 metre kumaşla kesilebilmesini mümkün kılamadım :(

Kumaşın devamını buliblir miyim diye parça kumaş sitesine baktım, 80 cm'lik iki parça daha var, ama ya tonu tutmazsa. Hem ben beklemek de istemiyorum, biran önce bu moru kesip biçesim var..
Derken aklıma kırmızı baharlık montumu diktiğim kalıp geldi. Önce kalıbımı buldum, kumaşı yettirebileceğime kanaat getirince, kırmızı montu çıkardım ortaya, içine tüylü peluşu astar yaparsam nasıl duracağını bir denedim, sıkıntı yok...
E hadi o zaman diyip kesmeye başladım.
Aaa, tabi kalıbı olduğu gibi kullanmak fazla kolay olacağı için, kapşonunu değşitimeye karar verdim;) bu kalıbın 2 parça olan kapşonunu iptal edip, ilk çıkardığım kalıptaki 3 parçalı kapşonu kullanmaya karar verdim, nitekim çok doğru bir karar vermişim, kapşonun içini tüylü peluş yapınca baya bi daraldı içi, iki parçalı kalıp, peluşa müsaade etmezdi büyük ihtimalle.

Hayalimdeki kocaman cepleri de yaptım ama biraz sıkıntılı oldu.. Aslında ceplerin üst kısmı iki kat olmalıydı, ama yeterince kumaş yoktu maalesef:( Mecburen cebin iç tarafını kelebekli kumaşımla astarlayım cep alanını maksimize ettim. Dışarıdan görünmüyor ama giydiğimde ceplere doğru bakıyorum, kelebeklerimi görüyorum, mutlu oluyorum:))
(Bu arada kumaşım komple telalıydı. Herhangi bir telalama işlemi yapmadım, buna cepler de dahil.)
Ceplerle ilgili sıkıntı bu kadarla da kalmadı.
Haftasonu boyunca uğraştım, neredeyse bitirecektim, fakat son dakika farkettim ki , cepleri eğri dikmişim. Ve pazar gününün son işlemi, aşağıda kalan cebi sökmek oldu. Cebin tekrar yerine dikilmesi haftasonunu buldu.
Sonra da geriye pek bişey kalmadı zaten. Kapşon, peluş astarla pervazlar ve dış kısım olarak 3 parça halindeki kabanı birleştirmek.
Bu arada sevigli Aycan Hanımın bloğunda okuduğum astarlama yöntemini denedim. Normalde ben önce pervazları monte ediyordum, sonra astarı kendi içinde birleştirip, dış kısıma dikiyordum. Aycanın yöntemindeyse içte kalacak kısımlar ayrı, dışta kalacak kısımlar ayrı birleştiriliyor. Sanki daha kolay oldu gibi. Peluş olmasaydı çok daha kolay olabilirdi hatta. Astarlama yöntemini ben düzgün anlatamadım bu arada, ilgili yayın bir tık ötede, detaylı fotoğraflı çok güzel anlatmış Aycan Hanım.
Sonuçta cumartesi günü kabanım bitti, umarım havalar ısınmadan bir iki kere giyebilirim :)
Bu arada  bir süre peluş görmek istemiyorum. Evin her tarafında tüyler uçuşuyor, çok zorlu bir malzemeymiş :( Birkaç parça da arttı, yelek dikilecek sözde, umarım birdahaki kışa kadar unuturum bu tüy mevzusunu :))

Kalıp bilgisi: Burda 2003 Mart Sayısı


Yorumlar

  1. Citcitci amca bunu goreydi hasedinden catlardi, bir insan nasil bukadar cabuk ilerler diye:))
    Sahane gorunuyorsun, kaban 10 numara 5 yildiz olmus. Bir sonraki projeye kadar unutursun sen o tuyleri:))
    Yanlizzzzzz soylemeden gecemeyecegim yine, sen ve Aysel, nutellayi ekmaaanan yiyin ekmaaanannnnn:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğendin miii, çokk teşekkür ederim:)) Tam senlik oldu aslında, kutup kabanı:)) Aa, bak çıtçıt mevzusunu anlatmayı unuttum ben. Çıtçıtçı amca nerdeyse görecekti zaten kabanı. Şöyle ki, benim makinemin ilik ayağıyla çok büyük düğmelere ilik açılmıyor, ayaksız da ben beceremiyorum, bu kabana da küçük düğme olmaz, ben en iyisi üste düğmeleri dikip altına büyük çıtçıtlardan elimle dikerim diyerek başladım işleme. Ama o çıtçıtları dikmek ne eziyetmiş, resmen birbuçuk saat sürdü. delirecektim, ramak kalmıştı çıtçıtçı amcaya koşmama! Onda istediğim irilikte çıtçıt olmadığından düğmeye mecbur kaldım zaten.
      Ayrıca kaban iri olduğundan ben ekmeenen nutellaya ihtiyacım varmış gibi duruyorum, yoksa dehşet kilo aldım, kestim nutellayı :(

      Sil
  2. Hay maşallah,hay maşallah.Yani zavallı kendini ne kadar zora sokarsan sok,her seferinde profesyonel bir parça çıkıyor ortaya ya,hakikaten macera senin dikişler.Çoook beğendim,çook özendim,prenses ünvanını sonuna kadar hak ediyorsun vesselam 😁

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederimm, utandırma beniii:))) Yakından görseniz kusurları farkedersiniz hemen, cepleri sökmeme rağmen ikinci dikişte de denk getiremedim mesela, milimetrik bir fark var hizalarında. Bi de kumaşım az olduğundan etek uçlarındaki kıvırma payı da az, o yüzden ilk başta tüyler eteğin altından da görünüyordu, ben de sırt kısmından bir-iki santim diktim , azıcık da diplerinden kırptım :))) Çok detaylı incelemede farkediliyor o da:))

      Sil
  3. her zamanki gibi su gibi okunuyor. Bir insan dikiş dikerken bu kadar macera yaşayabilir mi demiyorum, zira kendimden biliyorum; ama gene de keyifle ve şaşırarak okuyorum. kaban tabi şık, renk harika; üstelik o kelebekli cep astarını da merak ediyorum. ne mutlu eder bizi kendi diktiğimiz detaylar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Hilal :) Anlıyorsun beni biliyorum;) Bazen diyorum ki, keşke vakit ayırıp kursa gitseydim de bu kadar acı çekmeden öğrenseydim bişeyleri, ama böylesi daha eğlenceli :)) Kelebekli cebi instagramda paylaşırım, bayılarak aldığım bir kumaştı, kötü bir kalıp seçimi yapıp fırfırlı bir elbise dikmeye çalışmıştım, facia birşey çıkmıştı ortaya. Artan bikaç parçayı da atmaya kıyamamıştım, iyi ki atmamışım :))

      Sil
  4. Çok güzel bir kaban olmuş. Nasıl sıcacık ve yumuşak görünüyor anlatamam :) Güle güle giy Gökçeeee. Kalın iki kumaşı üst üste dikebilmiş olman artık usta olduğunu gösteriyor bence. Dikiş makinene de aferin çocuğum demeyi unutma. Ben hile yapıp bu ay için kolsuz bluz dikmeyi planlıyorum :) Toplam 2 parça, kol ve yaka biyelerini sayarsan 5 eder.Üstüne hırka giyerim, Şubat'ta da olur.Vakit yok, yavaşım, ancak biter.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Özge :) Gerçekten göründüğü kadar sıcacık oldu, bugün kar yağdı burada yine, test etmiş oldum, kesinlikle soğuk geçirmiyor :)) Aman canım yok yaa, ne ustalığı, her proje ayrı bir macera:)) Ama makine konusunda haklısın, canavar gibi dikti, aferim dedim, ödüllendirdim onu hatta, dikiş odamın aylardır bekleyen raflarını taktırdım, masanın bir köşeciğine sığışan dikiş makinem nefes aldı ;)
      Kolsuz bluz iyi fikirmiş valla, bi de İzmir ısındı falan dersin, yırtarsın;) Ben de kara kara düşünüyorum ne diksem diye:( Her ay aynı stresi yaşıyacaz, girmese miydik bu işe :)))

      Sil
  5. Ellerine sağlık pıtırcık.Mor kaban da çok güzel olmuş,kim dikmiş büyütmüşse arkada gözümden kaçmayan mor menekşe de.😂😂😂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Pel, fotoğrafları özellikle mor menekşemin yanında çektim, mor mor uyumlu osun diye :P Ama nasıl bir açtı nasıl bir coştu o minnoş, neyle besleyip büyüttüysen, sırrını da vermezsin şimdi sen;)

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar